DEHB (Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu)
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), okul öncesi çocuklarda başlayıp erişkinlikte de devam edebilen, aşırı hareketlilik, kısa dikkat süresi ve dürtüsellik ile karakterize bir bozukluktur. Çocuklarda en sık görülen psikiyatrik bozukluklardan birisidir ve tedavi edilmediği takdirde çocuğun ruhsal ve sosyal gelişimini ve de eğitim hayatını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
DSM-V-TR’ye (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) göre DEHB’nin, dikkat eksikliğinin belirgin olduğu tip, aşırı hareketlilik ve dürtüselliğin belirgin olduğu tip ve karma tip olmak üzere üç alt tipi bulunmaktadır.
DEHB, günümüzde ortaya çıkan bir sorun olmamasına karşın, ebeveynler ve öğretmenler “Ne oldu da son yıllarda çocuklarımız bu kadar dikkatsiz ve hiperaktif oldular?” sorusunu sormakta ve DEHB’nin sanki yeni ortaya çıkan bir sorun olduğunu vurgulamaktadırlar.
Aslında DEHB’li çocuklarla geçmiş yıllarda da karşılaşılmaktaydı. Ancak bu çocuklar geçmişte farklı kavramlarla (örn. dik kafalı ya da söz dinlemeyen gibi) isimlendirilmekteydiler. Günümüzde, DEHB ile onun temel belirtileri olan aşırı hareketlilik ve dikkatsizlik konusundaki yayınların artması ilebirlikte bu çocuklarla ilgili olarak uzmanlara daha sık başvurulmaktadır Çoğu zaman öğretmenlerin ve ailelerin DEHB’li çocukların davranış problemleri karşısında kendilerini çaresiz hissetmeleri, bu konudaki çalışmaların önemini artırmaktadır.
Bu nedenle, bu yazımızda, DEHB’ye ilişkin temel bilgilere yer vereceğiz.
DEHB’nin Belirtileri Nelerdir?
En çarpıcı belirtiler dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve ataklık (impulsive) ya da dürtüselliktir. Önemli ayrıntı şudur ki, bu üç belirti her çocukta değişik oranlarda görülebilmektedir. Dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğunun üç farklı tipi vardır. Kişide var olan belirtilerin türüne göre, bu tiplerden hangisine girdiğine karar verilir.
Dikkat Eksikliği Önde Olan Tip: Dikkat eksikliği belirtileri ön plandadır. Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ya yoktur ya da tanı alacak kadar şiddetli değildir. Dikkatin bir noktaya toplanmasında güçlük çekme, dış uyaranlarla dikkatin çok kolay dağılabilmesi, unutkanlık, eşyalarını ve oyuncaklarını sık sık kaybetme, düzensizlik, ev ödevi, ders içi etkinlikler gibi yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan kaçınma, işleri bitirmeden bırakma ve görevleri erken terk etme şeklinde kendini gösterir.
Aşırı Hareketlilik Önde Olan Tip: Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirgin olarak vardır. Dikkat eksikliği belirtileri vardır ancak tanı alacak kadar şiddetli değildir. Hiperaktivite, sakin olmayı gerektiren durumlarda aşırı huzursuz olma şeklindedir. Çevrede koşma, atlama; oturması gerektiğinde yerinden kalkma; aşırı konuşma, gürültücülük; oturduğu yerde kıpırdanma, ellerin ayakların oynatılması; çok konuşma şeklinde olabilir. Hiperaktivite sadece aşırı hareketlilik ve enerjik olma anlamına gelmemektedir. Bu terim karmaşık ve amaçsız hareketliliği tanımlamaktadır.
Birleşik Tip: Hem dikkat eksikliği hem de aşırı hareketlilik dürtüsellik belirtileri tanı alacak kadar şiddetlidir. En sık olarak görülen tip birleşik tiptir. İmpulsivite/Dürtüsellik, istekleri erteleyememe, sorulan sorulara çabuk cevap verme, başkalarının sözlerini kesme ve sırasını beklemekte güçlük çekme, sonucunu düşünmeden koşma, itme, çekme gibi
özellikler dürtüsellik sorunlarının bulunduğunu düşündürür.
Aileler İçin Öneriler
Öncelikle bir çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurup, tanısının konulması ve uygun tedavi yöntemine başlanması için işbirliği yapılmalıdır.
- Öğretmenleriyle tanışın, çocuğunuzla ilgili ayrıntılı bilgi verin. Çocuğunuzun okuldaki durumuyla ilgili bilgi sahibi olun ve çocuğunuzu bu yönlerden evde nasıl destekleyeceğinize dair öneriler alın.
- Çocukla iletişim kurarken mutlaka göz teması kurun, sizi dinlediğinden emin olun, gerekirse söylediğinizi tekrarlatarak kontrol edin.
- Evde ve okulda, açık ve net kurallar ve sınırlar oluşturun. Bu kurallara bağlı kalın.
- Çocuğun okula giderken öğrenmeye hazır olduğundan emin olun; uykusunu almış, ödevlerini yapmış, okul araç ve gereçleri tam olmalıdır.
- Çocuğun güçlü ve zayıf yanlarını belirleyip, başarılı olabileceği durumlar ve etkinlikler planlayın. Çocuğun kendine güvenebilmesi ve benlik saygısının artması için bu çok önemlidir. Olumlu davranışları övgü, sevgi ve ödülle destekleyin.
- Göz ardı edebileceğiniz, ilginizi çekmek için yapılan davranışları görmezden gelin. Olumsuz davranışlarının doğal sonuçlarını yaşamalarına izin verin. Eleştiriden çok övgüyü kullanın. Özellikle başka çocukların içinde onu eleştirmekten kaçının. Diğer çocuklarla kıyaslamayın.
- Kullandıkları araç gereçleri kötü kullandıkları ve sıklıkla kaybettikleri için her kaybettiklerinde yenisinin alınması pekiştirme rolü oynar ve kaybetme sıklıkları da gidererek artar. Ayrıca niçin kaybettiklerinin sorulması da bu oranı arttırabilir. Bu noktada, yeni bir eşyanın alınmasında kendi harçlığından para biriktirmesi, ihtiyacını görebilen ama daha ucuz olanın tercih edilmesi, kaybettiği eşyanın yokluğundan doğacak sıkıntılı duruma bir müddet katlanmasına izin verilmesi işe yarayabilir.
- TV, bilgisayar ve video oyunları sınırlandırılmalıdır. İlköğretim çağındaki çocukların en çok bir buçuk saat TV ve bilgisayar başında vakit geçirmelerine izin verilmelidir. Aksi takdirde bazı akademik, davranış ve dikkat sorunları ortaya çıkabilir.
- Çocuğunuzla her gün en az yarım saat "özel zaman" uygulaması yapın. Bu uygulama sırasında onun istediği bir oyun ya da etkinliği gerçekleştirin. Bu süre içinde çocuğu yönlendirmeyin, eleştirmeyin, bir şeyler öğretmeye çalışmayın. Amaç bir şey öğretmek değil birlikte keyifli zaman geçirebilmektir.
- Dikkatleri çok çabuk dağıldığı için ders çalışma ortamını çok iyi düzenlemelisiniz. Çalışma odası dağınık olmamalı, iyi aydınlatılmalı ve havalandırılmış olmalıdır. Çalışma masası sadece çalışma için kullanılmalı, yemek yeme, oyun oynama gibi etkinliklerde kullanılmamalıdır.
- Hareket etmesi için fırsatlar oluşturmalı evde sıkıldığı zamanlarda yapması için bazı ritmik hareketler ve bunların yapılacağı bir yer belirlemekte yarar vardır.
- Bu çocuklara dikkat çekecek yollarla talimat verilmelidir. Eğer çok monoton bir ses tonuyla talimat veriyorsanız çocuğunuz bunu önemsemeyebilir. Talimat verirken dikkatini çekmek için göz kontağı kurmak, tane tane sakin ama ciddi bir şekilde konuşmak işe yarayabilir. Bağırmak çocukta talimatın anlamına değil, sesin yüksekliğine odaklanmaya yol açar. Ailenin tüm bireylerinin tedaviye katılıp aşırı disiplin ve aşırı hoşgörüden uzak, çocuğun gereksinimlerine duyarlı ve tutarlı olmaları önemlidir.
- Çocuğun nelere ilgi gösterdiği bulunmalıdır. Bu çocuklar ilgi gösterdikleri konuya yoğunlaşmakta güçlük çekmezler. Nelere ilgi duyduklarının bir listesi yapılabilir. İlgi duydukları konu ile akademik konular birleştirilmeye çalışılabilir.
- Ev dışında sosyal ve sportif etkinliklere katılmasını destekleyin.
Referanslar
Abalı, O. (2009). Hiperaktivite ve dikkat eksikliği. İstanbul: Adeda Yayıncılık.
Selçuk, Z. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktif Çocuklar. Pegem Yayıncılık. Ankara: 2000.
Yazgan, Y. Hiperaktif Çocuk Okulda. Evrim Yayınları. İstanbul: 2002.
Yavuzer, H. Çocuk Eğitimi El Kitabı. Remzi Kitabevi. İstanbul: 2002.
Yörükoğlu, A. Çocuk Ruh Sağlığı. Özgür Yayınları. İstanbul: 2002.